İçeriğe geç

Şirketin özvarlığı nasıl hesaplanır ?

Şirketin Özvarlığı Nasıl Hesaplanır? Bir Hayal Kırıklığının Ardında

Kayseri’de, bir kafe köşesinde oturmuş, soğuyan kahvemi karıştırırken aklımda bir soru beliriyor. Bu sırada, etrafımdaki kalabalık ve dışarıda yağan kar, düşüncelerimi boğuyor. Şirketin özvarlığını hesaplamak zor bir işmiş gibi hissediyorum. Ama bu soruyu tek başıma yanıtlamak zorundayım. Çünkü bir şekilde, birkaç gün önce başlayan karmaşık bir iş planı ve odaya girmemi sağlayan cesaretim bu soruya dayalı.

İşin aslı, ben bir finansçı değilim. Ama Kayseri’de küçük bir işletme kurma hayaliyle yanıp tutuşan biri olarak, bu soruyla baş başa kaldım. Bir yanda umut, diğer yanda korku var.

Bir Hayal ve Bir Başlangıç

Her şey birkaç ay önce, annemin ev yapımı elmanın tatlısını hepimizi sofraya topladığı bir akşam yemeğinde başladı. Babamın gözlerinde, “Oğlum, senin de bir iş kurma zamanın geldi” demesiyle içimdeki cesaretin kıvılcımları ateşe dönüştü. Kayseri’nin dar sokaklarında açılacak bir kafe fikri, bana öyle heyecan verdi ki. Ama tabii bir de mesele vardı: Şirketin özvarlığı. Babam, bu kadar hayallere dalmışken “Özvarlık, kâr-zarar hesabı yapman lazım. Nereye gittiğini bilmelisin” dedi. Gerçekten de, işin içine girdiğimde, hiçbir şeyin kolay olmadığını fark ettim.

İlk başlarda her şey bir masal gibiydi. “İyi bir kahve, güzel bir atmosfer… Müşteriler gülerek girer, mutlu ayrılır” diyordum. Ama sonra her şey değişti.

Çalışan, Donanım, Kira… Ne Var Ne Yok!

Kafe için gerekli tüm donanımları almam gerekti. Her şey çok pahalıydı. İçecek makineleri, bardaklar, masa, sandalyeler… Şirketin özvarlığını hesaplarken bu masrafları göz önünde bulundurmam gerektiğini bir gün fark ettim. Bu hesap, sadece ödenmesi gereken borçlardan ibaret değildi. Aynı zamanda kafenin mevcut değerini, alacaklarını, mal varlığını ve borçlarını da göz önüne almak gerekiyordu.

Bir akşam, kendi kendime küçük bir hesaplama yapmaya başladım. Ama hesaplamalarım beni korkutuyordu. Her kalem, her masraf, beni daha da uzaklaştırıyordu hayalimden. İlk başlarda hissettiğim o heyecan bir anda kayboldu.

“Peki ya bu kadar borcu nasıl ödeyeceğim?” diye düşündüm. Hangi gelir kalemi, hangi gideri karşılayacak? Burada beni zorlayan asıl şey, sadece sayılar değil, aynı zamanda hayal kırıklığıydı. Bir işin ne kadar karmaşık olduğunu, başladığında fark etmiyorsun. Şirketin özvarlığını hesaplamak, gerçekten de hiç de öyle kafanda canlandırdığın gibi kolay olmuyor.

Kendi Kendine Hesaplama: Bir Sonsuz Çelişki

Bir gün, kafemin mutfağında otururken, Elif ile konuştum. Elif, üniversiteyi bitirip şehre yeni taşınan, ekonomi konusunda oldukça bilgili bir arkadaşımdı. O an bana her şey çok karışık geliyordu, çünkü çok fazla şey öğrendikçe, kayboluyordum.

“Bunu anlamadım,” dedim. “Bütün bu hesaplar, mal varlığı, borçlar, alacaklar… Bir şeylerin birbirini dengelemesi lazım ama nasıl?”

Elif, bana bir hesaplama örneği gösterdi. Bu, gerçekten çok basitti. Şirketin özvarlığını bulmak için aslında ne yapmam gerektiğini anlamama yardımcı oldu.

“Özvarlık demek, senin sahip olduğun her şeyin toplam değerinin, borçlarını çıkarttıktan sonra kalan kısmıdır. Yani, varlıklar – borçlar = özvarlık. Bunu her zaman bilmelisin ki, işler senin kontrolünde olsun,” dedi.

Bir anda bir ışık yandı kafamda. Yani, tüm bu karmaşık hesapları yaparak, şirketin ne kadar sağlam bir temele dayandığını görebilirim.

Umut ve Sonra Yeniden Düşünceler

Elif’in verdiği basit örneklerle, bir anda her şey daha netleşti. Özvarlık hesaplama işini doğru yaptığımda, tüm bu belirsizlikler azalmıştı. Ama işin duygusal tarafı bir başka. Her şeyin bir risk olduğunu kabul etmek… Ne kadar iş planı yaparsan yap, duygularla uğraşmayı unutmaman gerekiyor. İş kurmanın zorlukları, finansal karmaşıklıklar, her şey bir yerde kayboluyor, ama bir noktada kalkıp yeniden denemek gerekiyor.

İşin özeti, şirketin özvarlığını hesaplamak, ne kadar teknik ve rakamsal bir iş gibi görünse de, senin hayallerinle, içindeki korkularla, umutlarınla bir araya geliyor. Gerçekten bir şeyler inşa ederken, seninle birlikte gelişiyor. Benim kafemde işler yoluna girmeye başladıkça, her adımda bir parça daha güven kazandım.

İçimde hala bazı kaygılar olsa da, öğrendiğim bir şey var: Hayat, tıpkı şirketin özvarlığını hesaplamak gibidir. Ne kadar çok şeyi hesaba katarsan, o kadar sağlam adımlar atarsın. Ama en önemlisi, bir şeylere başlamak ve umudu kaybetmemek.

Umarım senin de içindeki o karanlık soruya bir ışık olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir